24 Kasım 2017 Cuma

Issız Mahalle: Aktepe


Ankara’nın Keçiören Belediyesi’ne bağlı olarak bulunan Aktepe Mahallesi, kendi halinde, sessiz ve biraz da köhne bir mahalle olarak biliniyor. Ara sokakları pek tekin olmayan ve akşam çöktüğünde daha da ıssızlaşan bu yerde talihsiz olaylar ne yazık ki meydana gelebiliyor.
Keçiören Belediyesi’ne bağlı bulunan Spor Tesisleri ile sadece bölge halkını değil, yakın çevreden de pek çok sporseveri kendine çekiyor. Tesiste hizmet veren bir açık bir kapalı yüzme havuzu, fitness salonu, step-aerobik salonu ve 1 adet bay bayan saunası mevcut bulunmakta. Açık havuz yarı olimpik olarak hizmet vermektedir. Kapalı havuz bay-bayan seans sistemi ile çalışmakta ve üyeler, üye misafirleri ve 7 yaş üstü çocuklara hizmet vermektedir. Ayrıca yaz okulu yüzme etkinlikleri de kapalı havuzda gerçekleştirilmektedir.  Halkın gelirine ve sosyal düzeyine uygun olarak fiyat tarifesi belirleyen tesis, bölge için oldukça önemli bir değer olarak yer alıyor.
Mahalle sınırları içinde bulunan pek çok sakin park ve her düzeyden eğitim veren okullar, mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Özellikle Aktepe İlçe Halk Kütüphanesi ve muhtarlık binasının da içinde bulunduğu Barbaros Hayrettin Paşa Parkı, hem gençlerin hem de ailelerin uğrak yerlerinden biri. Bunun dışında Şehit Başkomser Osman İnal Parkı da mahallenin bir diğer büyük ölçekli parkı olarak hizmet veriyor. Mahalle içinde pek çok kafe, restoran ve fırın da yer alıyor.

Keçiören metrosu hizmet vermeye başlamadan önce bu mahalle içinde bulunan Aktepe otobüslerinin son durağında artık ring otobüsleri bulunuyor. Metro istasyonlarına kadar ring hizmeti veren bu otobüslerin bölgedeki ilk durağı yine aynı yer. Metrodan başka, dolmuş ve özel halk otobüsü ile de mahalle bölgesine ulaşım imkânı bulunuyor.

18 Kasım 2017 Cumartesi

Altınpark Mahallesi


Bir tarafında Turgut Özal Bulvarı diğer tarafında İrfan Baştuğ Caddesi bulunan ve Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı bu mahalle, gayet sakin ve kendi halinde insanların yaşadığı bir muhit olma özelliğinde. Mahalle ile anı adı paylaşan Altınpark parkı ise, bölgede en çok bilinen ve çeşitli kültürel aktivitelere ev sahipliği de yapan bir yer. İçerisinde bulunan gölet ve çok sayıdaki etkinlik alanı ile sadece bölge sakinlerinin değil, bölgeye yakın semtlerden de ziyadesi ile ziyaretçi çeken bir park. Park, içindeki düğün salonları, Feza Gürsey Bilim Merkezi ve halı saha ile oldukça geniş ve türlülük barındıran bir yer. Parkın çevresinde Anadolu liseleri ile ilkokullar da bulunuyor. Siteler Polis Merkezi Amirliği de, yine mahallenin bitiminde konuşlanmış durumda.
Altınpark Mahallesi içinde çok sayıda kendi halinde ve samimi esnaf işletmeleri mevcut bulunuyor. Mahalle sakini vatandaşlar da öyle olduğundan, tatlı ve sıcakkanlı insanlara her köşe başında rast gelebiliyorsunuz.
Mahallede ve mahallenin yakın civarlarında eğitim veren liseler çok fazla olduğundan, mahalle de buna göre şekil almış. Kafeler ve pastaneler oldukça fazla sayıda Altınpark Mahallesi’nde yer alıyor. Uygun fiyatlarla aşağı yukarı aradığınız birçok şeyi bulabileceğiniz bu kafe ve pastaneler dışında, küçük çaplı restoranlar ve lokantalarda da oturup yemeğinizi yiyebilmeniz pek tabii mümkün. Bildiğimiz mahalle profili çizgisini birebir yansıtan bir yer olan Altınpark Mahallesi, gezmek için değil belki ama yaşamak için rahat ve huzur dolu bir bölge.  

Altınpark Mahallesi, İrfan Baştuğ Caddesi üzerinde yer aldığından, ulaşım olanağı, Ankara’nın pek çok yerinden kolayca sağlanabiliyor. Dolmuş ve otobüsler ile mahalleye varmak mümkün.

16 Kasım 2017 Perşembe

2017’nin En İyi Seyahat Listesi

Dünyanın bir numaralı seyahat rehberlerinden Lonely Planet, 2017’nin en iyi seyahat listesini açıkladı!
Lonely Planet’ın 2017’de mutlaka görmenizi önerdiği ülkelerin ilk sırasında Kanada var. Bölge olarak Peru’nun Choquequirao bölgesi; şehir olarak ise Fransa’nın gastronomi ve şaraplarıyla ünlenmiş Bordeaux listede ilk sırada yerlerini alıyor.
Lonely Planet’a göre 2017’nin en iyi seyahat lokasyonlarından merak ettiklerinizi sizler için derledik:
Kanada
Kanada Kuzey Amerika kıtasının en kuzeyinde bulunan ülkedir. Başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada’da her iki kültürün etkilerini de görmek mümkündür. Resmi dilleri İngilizce ve Fransızca olan ülke, alan bakımından dünyanın en geniş ikinci ülkesidir. Ancak nüfusunun az olması nedeniyle kilometrekarede 3 kişi gibi çok düşük bir nüfus yoğunluğuna sahiptir.
Kanada, gelişmiş teknolojisi, yüksek yaşam standartları, doğal güzellikleri ve düşük suç oranıyla Kanada, herkesin göz bebeği olan bir memleket. Niagara Şelaleleri ve dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Toronto Zoo bu ülke sınırları içinde. Ha bir de Justin Trudeau gibi bir başbakanları var.

Kolombiya
Uzun yıllar İspanya sömürgesi altında kalmış ve kolonyel şehirlerin korunduğu ülkenin Cartagena kenti, UNESCO koruması altında bulunan bu ülkede, Karayip’in eşsiz ve büyüleyici kumsallarının ve mercanların yanı sıra, zirveleri beyaz örtü ile örtülü dağları ve pek çok farklı kuş türü ile balta girmemiş muhteşem ormanları sizleri bekliyor. Aynı zamanda salsanın da anavatanı olan bu memlekette, müziğe ve dansa doyabilirsiniz.

Finlandiya
Rus yazar Petrov’un, seyahati sırasında kaleme aldığı ébeyaz Zambakların Ülkesindeé adlı kitabından sonra, bu adla anılmaya başlanan Finlandiya, Avrupa’nın en düşük nüfus yoğunluğuna sahip olan bir ülkedir. Yaşam standartları çok yüksek ve eğitim alanında da oldukça başarılı olan bu ülkenin büyük kısmı düz ovalardan oluşmaktadır. Dağlık alan oldukça azdır.Ünlü telefon markası Nokia’nın da doğduğu ülke burasıdır.
Dominik
Cristoph Colomb’un dünyayı dolaşırken ilk ayak bastığı yer olarak bilinen Dominik Cumhuriyeti, Karayipler’deki Hİsponyola Adası’nda bulunmaktadır. Atlantik Okyanusu’nun uçsuz maviliği ve tertemiz plajlarıyla Dominik, Karayipler Bölgesi’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir.

Nepal
Dünya’nın en yüksek tepesi Everest’i sınırları içerisinde bulunduran Nepal, mistik havası ve tropikal iklimi ile gezgincilerin en merak ettiği ülkelerin başında yer alır. Katmandu'da bulunan Pashupatinath Tapınağı Hinduizm tanrısı Şiva'nın tapınağı olarak kabul edilen bir Hinduizm tapınağıdır ve de UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır.

Bermuda
Bermuda, tam adıyla Bermuda Adaları, Atlas Okyanusu'nda, ABD'nin doğu ve Karayipler'in kuzey açıklarında bir takımadadır. İngiltere'nin denizaşırı topraklarından biridir. İpeksi pembe kum ve parlak mavi denizden oluşan muhteşem bir doğa harikası olan At Nalı Körfezi, Bermuda'nın en ünlü plajı ve en popüler uğrak yerlerinden biridir. St. George adası Bermuda'nın doğum yeridir. Bu güzel ada UNESCO Dünya Mirası Listesindedir ve Batı Yarımküre'd eki en erken İngiliz yerleşim yeridir.
Moğolistan
“Mavi göklerin ülkesi”. Moğolistan, sahip olfuğu yüzölçümü ile dünyanın en büyük ülkelerinden biridir. Moğolistan’da halen gelenekesel yaşam tarzı sürüdülmektedir ve halk genel olarak kanvastan yapılan çadırlarda yaşamaktadır. Ulaşım için deveyi kullan Moğollar, güreş, okçuluk ve at binmede oldukça ustalaşmıştırlar. Gobi Çölü ve karlar altındaki Bayan-Ölgi Dağı en önemli turistik yerlerinden biridir.

Umman
Umman Sultanlığı, güneybatı Asya'da, Arap Yarımadası'nın güneydoğusu kıyısında yer alır. Kuzeybatıda Birleşik Arap Emirlikleri, batıda Suudi Arabistan, güneybatıda ise Yemen ile sınır komşusudur. Deve yolculukları, çölde kamp imkanı ve uçsuz kanyonları ile maceraseverleri heyecanlandıracak farklı bir konumda bulunan Umman “ateşin anası” anlamına gelir. Masal diyarı gibi olan bu ülkeyi ziyaret için en uygun dönem ekim ve nisan arası dönemdir.


13 Kasım 2017 Pazartesi

YÜRÜYEREK SEYAHAT ETMEYİ BİR DENEYİN

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa; her seyahatseverin de bir seyahat aracı vardır. Kimi arabasını tercih eder, kimi bisikletini. Neyi tercih ederse etsin, amaçta seyahat hedefine ulaşır ve keşfetme arzusunu karşılar mı? Evet. Ancak bir araç daha var ki, ya da yok; en zoru ve en özgür hissettireni muhtemelen: Yürüyerek seyahat. Kolaylığa ve rahata alıştığımız hayatımızda bizi en zorlayacak aktivite gibi görünse de aslında en çok ihtiyacımız olan ve muhtemelen bize en iyi gelecek  seçenektir, yürüyerek seyahat etmek. Size sunduğu avantajlar neler mi? Birlikte bakalım:
  1. Özgür Hissedin
İlk defa gittiğiniz bir şehri gezmek için haritanızı elinize alın ve tabana kuvvet, sokakların arasına dalın. Bu duygu, hem şehrin içindeki hislerinizi ve keşif tutkunuzu katlayacak hem de kaybolmanız durumunda yerel hakla sohbet etmek için size harika bir bahane yaratacaktır. Üstelik oranın yerlilerinden tavsiye aldığınız değişik mekânlar ı belki rotanıza ekleyecek veya hiç bilinmeyen hikâyeleri ile seyahatinizi renklendirecek.
  1. Kalabalıktan Kaçın

Şehir merkezinin o tantanalı gürültüsü ve kalabalık trafiği hiç canınızı sıkmasın. Giyin yürüyüş ayakkabılarınızı, takın srt çantanızı. Tamamdır. Sora sora, göre göre keşfedin şehrin her ayrıntısını. Hem sıkışık ve bunaltıcı otobüslerden hem de pahalı ve dolaştıran taksilerden de kurtulmuş olursunuz. Yol parası maliyetiniz de minimuma iner, yürüyerek hissettiğiniz rahatlık da yanınıza kar kalır. Bir deneyin, vazgeçemeyeceksiniz.

  1. Gezerken Spor Yapın

Yürümenin en büyük avantajı ise başlı başına bir sportif aktivite olmasıdır. 70 kg birisi 1 saatlik yürüyüş sonunda yaklaşık 314 kalori yakar. Bunun yanında kalp ritminin düzenlenmesi, yürürken alınan oksijen miktarının artması, yavaş hareket etmenin yarattığı keyif ve dinginlik de vücudumuz için oldukça faydalı. Hala ikna olmadınız mı?
  1. Doğaya Dokunun

Yürüyerek seyahat, insanın kendine yapabileceği en doğal ve vücuduna en uygun aktivitedir. Durum böyle olunca keyfini sonuna kadar yaşamak için botanik parklarda, ormanlık alanlarda ve hatta yağmur ormanlarında yürümeye ne dersiniz? Böylece çevrenizi saran doğanın bir parçası olduğunuzu hisseder, bitkilere dokunabilir, kokusunu soluyabilir ve birçok canlıyı gözleme imkânı bulursunuz.
  1. Aidiyet Duygusunu Hissedin

Hiç bilmediğiniz bir şehirde ya da kasabada kendi kendinize yürüyerek keşfe çıktığınızda, gittiğiniz o beldeyi sokak sokak yaşamak, bir süre sonra size, oraya aitlik hissiyatı kazandıracaktır.


Üstü açık tur otobüslerinden hep birlikte fotoğraf çekenler, taksi ile ulaşım sağlarken camdan etrafı izleyenler maalesef bulundukları yeri uzaktan izlemekle yetinir. Yürümeye başladığınız anda bulunduğunuz yerin bir parçası olursunuz ve kendinizi oraya ait hissedersiniz. Bunu yeterince uzun süre, farklı yerlerde yaparsanız bir süre sonra bu dünyaya ait olduğunuzu gerçekten hissedersiniz.


Uçak, otobüs ve ido biletleri için biletler.com adresine bir göz atabilirsiniz.

ERASMUS İÇİN TERCİH EDİLEBİLECEK 5 ÜLKE


Her üniversite öğrencisinin hayali ve uğruna dönem uzatmayı göze aldıkları bir programdır Erasmus. Avrupa’daki anlaşmalı üniversitelerle öğrenci değişimlerinin yapıldığı bu programda, Türk gençliğinin Avrupa’da görecekleri, görmek için yanıp tutuştukları, yazları çalışıp ve yemeyip içmeyip kredisinden bursundan arttırdıkları ile gidilesi 5 ülkeyi sıraladık.
  1. Polonya
Tarihi yapıları, kiliseleri, mimarisi ve büyük kütüphaneleri ile Polonya sadece öğrenciler için değil, her yaştan insanın da gitmesi ve görmesi gereken güzel bir Avrupa ülkesi. Ülkenin fiyatları öğrenciler için daha önemli olduğundan onu da belirtelim. Gençler, bu ülke görüp görebileceğiniz, program kapsamındaki en uygun ülke. Bu sebeple diğer ülkelere nazaran, öğrenciler için biraz daha ön plana çıkıyor. Mimarlık, tıp, sağlık bilimleri, ziraat mühendisliği, temel bilimler ve ekonomi gibi alanlarda da eğitim seviyenizi üst sınırlara çıkaracak bu ülkede Erasmus deneyimini yaşamak, size güzel deneyimler yaşatacaktır.
  1. Portekiz
Harika plajları, göz alıcı doğal ve tarihi yapıları, sempatik ve cana yakın insanları ile Portekiz’de hiç yabancılık çekmeyeceğinizi bilin öncelikle. Çok eğlenceli ve canlı bir ülke. Özellikle büyük şehirlerinde düzenlenen aktiviteler muhteşem. Yemeklerinin de ayrıca leziz olduğunu ve unutmayın. Tek sıkıntı maddi olarak sizi zorlayabilecek bir ülke. Fiyatlar uçmuş durumda. Ama doğrusunu söylemek gerekirse bu buram buram tarih kokan ve size beklediğinizin üstünde bir deneyim yaşatacak olan Portekiz için buna değer. ☺
  1. Almanya
Almanya’nın mühendislik, tarih, mimarlık, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi gibi alanlarda üst seviyede olması, Erasmus yapacak öğrencilerin aklını çelecek önemli etmenlerden bazılarıdır. Gelişmiş teknolojiler ile donatılmış üniversiteler, özellikle mühendislik ve mimarlık öğrenciler için tam bir rüya gibi gelebilir. Ayrıca öğrenciye değer verilen bir ülke. Almanya’da tüm üniversitelerin ücretsiz olduğunu bilmiyorsanızi biz söyleyelim. Euro kullanan bir ülke olduğu için, bize döviz kurundan ötürü pahalı gelen bir ülke, evet. Ama yine de öğrenci indirimleri ve çeşitli imkanlardan faydalanarak, maddi zorluğu minimum seviyeye düşürebilirsiniz. Kültür ve sanat anlamında da über bir tatmin sağlaacak bu ülke için, çok fazla düşünmenize gerek yok. ☺
  1. İspanya
Bu Akdeniz ülkesi de sizleri kendisine hayran bırakabilir ve geri dönmek istemeyebilirsiniz. Tarihi ve kültürü bir kenara, eğlencesi bir kenara. Hangi birine vakit ayıracağınızı şaşar kalırsınız. Şehirlerin orta yerindeki ücretsiz plajlar mı, ikram gelen tapaslar mı, ne ararsanız! Yalnız bu ülkede, öğlen vakti hayat duruyor. Neden mi? Siesta yapıyorlar da ondan. İspanya, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok da cep yakmayacak cinsten bir fiyat aralığına sahip. Endişelenmenize gerek yok.
  1. Çek cumhuriyeti
Avrupa’nın adeta masal diyarı olan Çek Cumhuriyeti, Erasmus programı ile en çok gidilen ülkelerin başında geliyor. Diğer Avrupa ülkelerini de rahatlıkla gezebileceğiniz bu ülkede Erasmus öğrenciliğinin tadını dilediğinizce çıkarabilirsiniz. Sanat, konservatuvar, ekonomi gibi alanlarda eğitim gören öğrencilerin Çek Cumhuriyetini tercih etmesi, çok daha faydalı olacaktır diye umuyoruz. Bu güzel ülke, size de biraz pahalı gelebilir. Naçizane tavsiyemiz, harcamalarınıza çok dikkat edin.

Şimdiden yepyeni deneyimleriniz için bol şans!

9 Ekim 2017 Pazartesi

SEYAHAT MÜZİKLE DAHA GÜZEL


İnsanlar ikiye ayrılır: uzun yolculukları sevmeyenler ve yolculuk hiç bitmesin isteyenler. ☺ Uzun yolculuğu sevemeyenlere bu vesile ile sevdirmek için; zaten bayılanlara da ufak bir tavsiyede bulunmak için bu listeyi hazırlayıp, beğeninize sunduk. Buyurun, afiyetle dinleyin.
Amine- Senorita
Güzel bir yaz sabahı ve içiniz kıpır kıpırsa işte size eşlik edecek ve oturduğunuz yerde ufak çaplı dans figürleri sergiletecek o şarkı budur efendim.
Anne Marie- Ciao Adios
Hareketli bir şarkı daha. Sabah saatlerinde istediğiniz ortamda sizi keyiflendirmeye yetecektir.
Evgeny Grinko-Valse
Bu besteyle, tam olarak kafanızı cama yaslayıp uzaklara dalabilirsiniz. Artık eski sevgiliniz mi gelir aklınıza, platonik aşkınız mı orasını bilemeyiz. Ama biraz iç burkan bir melodisi olduğunu hatırlatalım.
Beethoven’s Silence- Ernesto Cortazar
Gece yolculuğu için klasik müzikler nedense hep daha uygunmuş gibi geliyor bize. Bu da onlardan biri. Yağmur da yağıyorsa şansınıza, huzur bulabileceğiniz bir parça.
Coldplay- Paradise
Coldplay efsanesi zaten tartışılmaz. Tüm parçalarını her an her yerde keyifle dinleyebilirsiniz. Öğleden sonra ya da güneşin batışı esnasında çok iyi gidecektir, bir deneyin.
Evanthia Reboutsika- Carousel
Hani cennet gibi yemyeşil dağları izlersiniz de mest olursunuz ya. Hah! Cennetten düşen ilk ezgi tanesi diyebiliriz bu parça için. ☺ Dingin ve yormayan melodisiyle uyuta da bilir sizi, bilemiyoruz.
Ian Carey- Keep On Rising
Güneşin doğuşu ya da sabahın o bereketli erken saatlerinde, içinizi umutla dolduracak parça, budur.
Imagine Dragons- Radioactive
Severek eşlik edeceğiniz ve defalarca sıkılmadan dinleyebileceğiniz bir parça.
Inna- Bad Boys
Eğlenceli ve yormayan, sempatik bir parça. Tavsiyemizdir.
John Newman –Love Me Again
İngiliz aksanını beğenenler için artı puanı olan bu şarkı da bayağı bir romantiktir hani. Seyahatinizde modunuzu yükselteceğinden hiç kuşkumuz yok.

Kendji Girac- Andalouse
Yolculuğunuz bitti ve ufak bir yürüyüşe mi çıkıyorsunuz? Tamam o zaman. İşte yanınıza yandaş, yolunuza yoldaş olacak parça burada. Sağolsun, Kendji kardeşimiz söylemiş.
Kendji Girac – Cool
Alın size mutlu edecek bir şarkı daha. Nedense yine sabahın erken saatlerine, açık bir hava için uygun olduğunu düşünüyoruz.
Massari- So Long
Yola yeni çıktınız ve heyecanlısınız. Buyurunuz, heyecan almalı, yatıştırmalık ve hareketli bir parça.
İncesaz- Eylül
Sakin bir akşam yemeği için çok yerinde bir seçim olacağına inanıyoruz. İncesaz güzelliğinden bahsetmeye zaten gerek yok. ☺
Otilia- Diamante
Romantik ve keyifli bir şarkı arıyorsanız, o şarkı bu şarkı. Biraz hareketli ama yine de hayallere daldırıp çıkartabilir. Bilginize. ☺
Tarkan- Aşk
Sabahın ilk ışıklarında, size çok tatlı hisler yaşatacağını umuyoruz. Güne Tarkanla başlamaktan daha güzel ne olabilir ki? ☺ Yolculukta hele, of kaymaklı ekmek kadayıfı.
Milow- Ayo Technology
Otelinize giriş yaptınız mı? Tamam o zaman. Yatağınıza uzanın ve yorgunluğunuzu bu sakin parçayla atın.





8 Ekim 2017 Pazar

Orta Asya’nın İsviçre’si: Kırgızistan

Hiç gitmeden bile garip bir özlem duyduğumuz, anavatan Orta Asya’da bulunan Kırgızistan; Tanrı Dağları ile çevrili ve Issık-Kul ile ünlü. Bu coğrafyada Sovyetler’in izi yeni yeni silinmeye başlamış. Halkın büyük bir bölümü Müslüman ve Ortodoks Hristiyan bu ülkede. Ucuz bir ülke olması, tarihi izler barındırması ve milletinin köklü bir geçmişi olması özelliklerini barındırmasından mütevellit, görülecek yerler listesine eklenmesi gereken ülkelerden biri.

Kırgızistan denize kıyısı olmayan dağlarla çevrili bir Orta Asya ülkesi olması sebebiyle antik kültürünü korumuş olsa da, İpek Yolu gibi ticari ve kültürel yolların üzerinde olduğu için tarih boyu pek çok kavmin ilgisini çekmiş ve bunların istilasına uğramıştır. 1991 yılında Sovyetlerin yıkılması ile bağımsızlığını kazanmıştır.


Kırgızistan Haritası ve Konumu

Kırgızistan kuzeyde Kazakistan, batıda Özbekistan, güney batıda Tacikistan ve doğuda Çin ile komşu bir Orta Asya ülkesi. Ülkenin en büyük ve en gelişmiş şehri, başkent Bişkek.

Para Birimi ve Fiyatlar

 

Ülkenin para birimi Kırgız somu, uluslararası kısaltması KGS. 1 Türk Lirası yaklaşık 19 Kırgız Somu ediyor. Türkiye’ye nazaran oldukça ucuz bir ülke.

Kırgızistan’a Ulaşım

 

İstanbul’dan aktarmalı ya da direkt Bişkek ve Oş şehirlerine uçuşlar mevcut. Demiryolu ile Moskova aktarmalı yolculuk yaklaşık 10 gün sürüyor. Kara yoluyla ülkeye giriş çıkış yapmak için Oş’tan sınırdaki Irkeştam üzerinden Çin, Sarı Taş Köyü üzerinden ise Tacikistan ile kara yolu bağlantısı var. Kazakistan’ın Almatı şehriyle başkent Bişkek arasında Kegen sınır noktasında geçiş yapılıyor, minibüsle de gidilebiliyor. Ülkede kara yolları genelde eski ve bozuk.

Kırgızistan’da Görülmesi Gereken Yerler

Ülke 9 Rusça oblast denen yere yani bölgeye ayrılıyor: Bişkek, Batken, Talas, Çuy, Narın, Celal-Abad, Issık-Kul, Oş, Batken.

 Ülke’nin sahip olduğu dağlar ve muhteşem Issık-Kul, ilk görmek isteyeceğiniz mekanlardan biri olacak kuşkusuz. Çolpan Ata bölgesinde bulunan bu göl, dünyanın en büyük dağ gölü ve Orta Asya’nın en çetin soğuklarında bile donmaması sebebiyle adını “ılık,sıcak” anlamından alıyor.

Yine aynı bölgede bulunan Ruh-Ordo Kültür Merkezi adında gezebileceğiniz bir açık hava müzesi bulunuyor. Adı “ruhların yeri” anlamına gelen bu merkezin isim babalarından biri de olan Cengiz Aytmatov imiş. Buraya Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapısından girerseniz, sağınızda sizi karşılayacak olan atamız Mustafa Kemal Atatürk’ e ait heykel, göğsünüzü kabartacak.

Bunun dışında başkentte ziyaret edebileceğiniz geneli Sovyet kültüründen kalma müze ve heykeller de ziyaretçilerini beklemekte.

Kırgız mutfağı

Göçebe kültürden kaynaklı ağırlıklı et yemeklerinden oluşan bu ülkenin mutfağı, Rus, Çin ve Özbek mutfağından da etkilenmiştir. En meşhur yemekleri olan beshbarmak, erişteye benzer ince kesilmiş hamur ve üzerinde soğan ve etlerle servis edilir. Genelde koyun ya da at eti ile hazırlanır. Beş parmakla bir güzel afiyetle yenir. Bir diğer geleneksel yemeği olan shashlyk ise, şişe geçirilmiş koyun etleri ile yapılan ve ekmek arası da servis edilen bir yemektir. Plov dedikleri ve pilavı andıran yemeğin sunumu ise koyun eti ve turp ile beraber yapılır.
Gelelim kımıza; fermante edilmiş, ekşi ve alkollü at sütü olan bu içecek, genelde çiğ at etinin yanında tüketilir.

Kırgızistan Festivalleri
Tarihlerine ve göçebe kültüre ait pek çok iz taşıyan ve bunları sergiledileri festivallerinde genellikle erkeklerin avcılık; kadınların ise el işleri konusundaki meziyetlerini sergiledikleri şölenlerden oluşur.
Göçebe Hareketi ve Ulusal At Oyunları festivali her yıl temmuz ayında gerçekleştirilmektedir. Bu festivallerde Kırgız yemekleri de, ziyaretçilerle buluşur.
Ülkenin kuzeyinde Issık-Kul Gölü yakınında ağustos ayında gerçekleştirilen Taigan Ve Burkut Festivali’nin amacı ise kartal avlamaktır.
Diğer bir büyük festival olan ve her yıl mayıs ayında düzenlenen, hatta dünyadan pekçok sporcunun da katıldığı Bisiklet Yarışı’dır. Arslanbob Köyü’nde yapılan festivalde, dağları da kapsayan uzun bir rota üzerinde sporcular kıyasıya yarışır.
Dünyanın en büyük destanı olan Manas Destanı’na sahip ve Türk Dünyasında kabul görmüş yazarların usta isimlerinden Cengiz Aytmatov’u yetiştirmiş bu topraklar, güler yüzlü insanları ve bambaşka yemekleri ile kalbinizi çalmaya aday.